ABD'de kiralama sektöründe kullanılan yapay zeka destekli bir kiracı değerlendirme aracı SafeRent, ayrımcılık iddialarının ardından önemli değişikliklere gidiyor. Bu gelişme, konut piyasasında adil değerlendirme ve fırsat eşitliği konularında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.

Ayrımcılık davası değişimi zorladı 

Massachusetts'te açılan toplu dava sonucunda, SafeRent şirketi yaklaşık 2,3 milyon dolar tazminat ödemeyi ve sisteminde köklü değişiklikler yapmayı kabul etti. ABD Bölge Yargıcı Angel Kelley tarafından onaylanan anlaşma, özellikle düşük gelirli ve konut yardımı alan kiracıların maruz kaldığı iddia edilen ayrımcılığı önlemeyi amaçlıyor.

Dava, SafeRent'in puanlama sisteminin, özellikle siyahi ve Latin kökenli başvuru sahiplerini orantısız bir şekilde etkilediğini ve bu durumun Massachusetts eyalet yasalarının yanı sıra federal Adil Konut Yasası'nı da ihlal ettiğini öne sürüyordu.

SafeRent algoritmasına şeffaflık eleştirileri

SafeRent'in algoritması, potansiyel kiracılara bir "SafeRent Puanı" atamak için kredi geçmişi ve kira dışı borçlar gibi faktörleri kullanıyordu. Ev sahipleri daha sonra bu puanı kiralama başvurularını kabul etmek veya reddetmek için kullanabiliyordu.

Ancak sistem, şeffaflık eksikliği nedeniyle eleştiriliyordu. SafeRent, ev sahiplerine bir kişinin puanının nasıl hesaplandığını açıklamıyordu. Ayrıca, sistemin siyah ve Latin kiracılara ve konut yardımı kullananlara haksız bir şekilde daha düşük puanlar verdiği iddia ediliyordu. Bu durum, bu grupların konut başvurularının reddedilmesine yol açıyordu.

Anlaşmanın getirdiği değişiklikler

Beş yıllık anlaşma kapsamında SafeRent, ülke genelinde konut yardımı kullanan başvuru sahipleri için artık bir kiracı değerlendirme puanı göstermeyecek. Ayrıca, ev sahipleri şirketin "uygun fiyatlı" SafeRent Puanı modelini kullandığında da puan dahil edilmeyecek.

SafeRent'in hizmeti, konut yardımı kullanan kişilerin başvurularını "kabul et" veya "reddet" şeklinde önerilerde bulunamayacak. Bu değişiklik, ev sahiplerinin artık konut yardımı kullanan kiracıları sadece SafeRent puanına göre değil, tüm kayıtlarına bakarak değerlendirmesi gerektiği anlamına geliyor.

Konut sektöründe algoritma kullanımına dair endişeler

SafeRent davası, kiralama sektöründe algoritma kullanımına dair endişeleri gündeme getiren son örnek değil. Ağustos ayında, ABD Adalet Bakanlığı, algoritma destekli fiyatlandırma yazılımının kiraları artırdığı iddiasıyla RealPage şirketine dava açmıştı.

Bu gelişmeler, yapay zeka ve algoritmaların konut sektöründe kullanımının etik ve yasal boyutlarını tartışmaya açıyor. Özellikle dezavantajlı grupların konut edinme hakkını korumak ve fırsat eşitliğini sağlamak için daha sıkı düzenlemelere ihtiyaç olduğu görüşü güç kazanıyor.

Gelecekte, kiracı değerlendirme sistemlerinin daha şeffaf ve adil olması için yasal düzenlemelerin artması bekleniyor. Ayrıca, konut sektöründe yapay zeka kullanımının etik standartlarının belirlenmesi ve denetlenmesi konusunda çalışmaların hız kazanacağı öngörülüyor.

Barınma: bir insan hakkı

Konut gibi temel bir insan hakkı söz konusu olduğunda, teknolojinin adil ve ayrımcılıktan uzak bir şekilde kullanılması gerektiği bir kez daha vurgulanmış oluyor.

Bu gelişme, sadece ABD'de değil, dünya genelinde kiralama sektöründe yapay zeka kullanımını yeniden değerlendirme ihtiyacını ortaya koyuyor. 

Bağlantı kopyalandı!