Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de yaşayan 35 yaşındaki ürün yöneticisi Radhika Sharma, teknoloji sektöründeki kariyerine 2015 yılında başladı. Altı yıl boyunca küçük bir şirkette çalıştıktan sonra, şirket içinde ürün sahibi konumuna kadar yükseldi. 2024 yılının başında küçük çocuğuna zaman ayırmak için işinden ayrıldı. Ancak yalnızca iki ay sonra yeniden iş arayışına başladı.

Bu süreçte başvurduğu şirketlerden biri, yazılım hizmetleri alanında faaliyet gösteren bir firmaydı. Gönderilen e-postada, ilk görüşmenin yapay zekâ destekli olacağı açıkça belirtilmişti. Yapay zeka destekli sistem, adayların ürün yönetimi konusundaki bilgi ve deneyimlerini değerlendirmek üzere geliştirilmişti.

Sessiz ekran, katı kurallar ve zaman baskısı

Görüşme ekranına girdiğinde Radhika’yı yazılı kurallar karşıladı. Sessiz bir ortamda yalnız kalması, başka sekmelere geçmemesi ve ekran paylaşımını aktif hale getirmesi gerekiyordu. Kuralları onayladıktan sonra görüşme başladı.

Ekranda yüz yoktu, yalnızca bir kadın sesi ve ekranda geri sayan bir zamanlayıcı. Yapay zekâ, doğrudan ürün yol haritalarının planlaması ve paydaşlar arası öncelik çatışmalarının yönetimi gibi teknik sorular sordu. Ancak görüşme boyunca tek yönlü bir yapı vardı. Adayın soru sorma, açıklama yapma ya da örnek verme şansı yoktu.

Kıyafet, göz teması ve duruş

Görüşmenin ardından sistem, yalnızca teknik bilgiye değil, adayın ekran başındaki tutumuna da puan verdi. Radhika’nın teknik bilgisi güçlü bulunsa da, raporda kıyafetinin profesyonel olmadığı, göz temasının ise seyrek olduğu belirtildi.

Durum onu şaşırttı. Çünkü daha önce yapay zekâ destekli bir sistemin, bu kadar ayrıntılı bir fiziksel değerlendirme yapabileceğini tahmin etmemişti. Özellikle kıyafet seçimi gibi unsurların sistem tarafından analiz edilmesi, iş başvurularında yeni bir döneme girildiğini gösteriyordu.

Avantajlar ve eksikler

Radhika’ya göre bu sistemin önemli bir avantajı vardı, insan mülakatlarında çoğu zaman geri bildirim ulaşmazken, bu sistem detaylı ve anlık analiz sağlıyordu. Aday böylece hangi alanlarda güçlü olduğunu ya da nerede gelişmesi gerektiğini hemen görebiliyordu.

Ancak görüşmenin tek yönlü olması, insan temelli mülakatların önemli bir yönünü eksik bırakıyordu. Radhika, örnek olaylar üzerinden anlatım yapamadığını ve yöneltilen soruların bağlamını açıklığa kavuşturmak için soru soramadığını belirtiyor.

Hazırlıklı olmak yetmez, görünmek de önemli

Görüşmenin ardından firma, insan kaynaklarıyla yapılacak görüşmeye davet etti. Ancak başka nedenlerle süreci devam ettirmemeyi tercih etti. Yine de bu deneyim, onun sonraki görüşmelerde daha hazırlıklı olmasını sağladı.

Yapay zekâ ile yapılan mülakatlar artık sadece bilgi ölçmüyor. Adayların beden dili, mimikleri, kıyafeti ve göz teması da değerlendirme kriterlerine dahil ediliyor.

Radhika’nın hikâyesi, sadece teknik bilgiyle değil, dışsal faktörlerle de değerlendirildiğimiz yeni bir işe alım sürecini işaret ediyor. Artık sadece hazır olmak değil, görünür olmak da gerekiyor.

Bağlantı kopyalandı!