Son yıllarda yapay zeka hayatımızın her alanında kullanılıyor. Peki, bu teknolojik ilerleme bizi daha akıllı mı yapıyor, yoksa eleştirel düşünme yetimizi köreltiyor mu? Yapay zekanın insanlar üzerindeki etkisini anlamak için Microsoft ve Carnegie Mellon Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının yaptığı son çalışma önemli bulgular içeriyor.

Zihnimiz gerçekten eskisi gibi çalışıyor mu?

Günlük hayatımızda matematiksel işlemleri hesap makineleriyle çözüyor, alışveriş listelerimizi telefonlarımızda saklıyor ve hatta metinleri yazarken bile dilbilgisi denetleyicilerinden faydalanıyoruz. Tüm bunlar hayatımızı kolaylaştırıyor, ancak uzun vadede zihnimizin daha az çalışmasına neden olabilir mi?

Microsoft ve Carnegie Mellon Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, yapay zekanın insanların eleştirel düşünme becerilerini nasıl etkilediğini inceledi. Sonuçlar, yapay zeka kullanan kişilerin özellikle görevleri tamamlarken daha az eleştirel düşündüğünü, ancak doğrulama ve düzenleme aşamalarında bu beceriyi devreye soktuğunu gösterdi.

Eleştirel düşünme: Yapay zeka karşısında zayıflıyor mu?

Araştırmada, eleştirel düşünmenin nasıl ölçüldüğü konusu önemliydi. Benjamin Bloom’un 1956’da geliştirdiği “Bloom Taksonomisi” kullanılarak bilişsel beceriler kategorize edildi. Ancak bazı akademisyenler bu yöntemin artık geçerliliğini yitirdiğini düşünüyor. Çünkü taksonomi, bilişsel becerileri hiyerarşik bir düzene koyuyor ve eleştirel düşünme sürecini tam olarak yansıtmıyor.

Araştırmanın ilginç bir sonucu ise, yapay zekaya daha fazla güvenen kişilerin eleştirel düşünme becerilerinin azalması. Buna karşılık, kendi bilgisine güvenen kişilerin daha fazla eleştirel düşünme pratiği yaptığı tespit edildi. Bu da gösteriyor ki, yapay zeka kişinin düşünme biçimini doğrudan şekillendirebiliyor.

Yapay zekaya güven artarken düşünme azalıyor mu?

Araştırma, katılımcıların kendi bilişsel becerilerini değerlendirmelerine dayandığı için öznel bir yapıya sahip. Katılımcılar, eleştirel düşünmeyi genellikle “belirli hedefler belirlemek, yönlendirmeleri optimize etmek ve yapay zeka tarafından üretilen içeriği belirli kriterlere göre değerlendirmek” olarak tanımladı. Ancak bu tanım, eleştirel düşünmenin derinlemesine sorgulama ve farklı bakış açılarını değerlendirme boyutlarını tam olarak içermiyor.

Temel soru şu: Kullanıcılar, yapay zekayı sadece bir araç olarak mı görüyor, yoksa onun doğruluğuna fazla mı güveniyor? Eğer ikinci durum geçerliyse, bireyler daha az eleştirel düşünerek yapay zekanın sunduğu bilgileri olduğu gibi kabul etme eğiliminde olabilir.

Gerçek eleştirel düşünme nasıl olmalı?

Araştırmacılar, yapay zeka geliştiricilerinin kullanıcıların daha dikkatli bir denetim yapmasını sağlayacak özellikler eklemelerini öneriyor. Ancak bu yeterli mi?

Gerçek eleştirel düşünme, sadece yapay zekanın sunduklarını doğrulamakla sınırlı olmamalı. Kullanıcılar, yapay zeka ile çalışmadan önce de bilinçli bir sorgulama sürecine girmeli. Varsayımları analiz etmeli, farklı bakış açılarını değerlendirmeli ve düşüncelerini sistematik bir biçimde sorgulamalı.

Yapay zeka ve düşünme becerilerimiz

Yapay zekayı bir yardımcı olarak görmek ve ürettiği bilgileri sorgulamak, bireysel bilişsel becerilerimizi korumanın en iyi yolu olabilir. Gelecekte, yapay zeka ile eleştirel düşünmeyi birleştirerek daha güçlü bir düşünme modeli oluşturabiliriz.

Bağlantı kopyalandı!