Avrupa Birliği'nin sınırlarında dijital teknolojilerin kullanımı son yıllarda giderek artıyor. Bu gelişmenin en çarpıcı örneklerinden biri, İspanya'nın güney sınırında uygulanmakta olan göç kontrol sistemleri. EuroMed Rights ve AlgoRace tarafından yayınlanan yeni bir rapor, bu teknolojilerin Ceuta, Melilla ve Kanarya Adaları'ndaki uygulamalarını mercek altına alıyor.

Dijital sınır kontrolünün yükselişi

Son yirmi yılda, Avrupa Birliği ve üye ülkeler, sınır yönetiminde teknolojiye giderek daha fazla yatırım yapıyor. Bu yatırımlar, göç akışlarını takip eden, parmak izi ve diğer biyometrik verileri toplayan, deniz sınırlarını insansız hava araçları ve termal kameralarla izleyen sistemleri kapsıyor. Otomatik teknolojilerin entegrasyonu, göç gözetimini ve sınır yönetimini önemli ölçüde değiştirdi.

Rapor, İspanya'nın güney sınırını anlamak için "sosyo-teknik bir güç birleşimi" olarak tanımlanıyor. Bu tanım, teknolojinin mevzuat, siyaset ve en önemlisi, üzerinde uygulandığı insanlarla nasıl etkileşime girdiğini vurguluyor.

Teknolojinin insan hakları boyutu

Rapora göre, saha verileri, teknolojinin esas olarak insanları tespit etmek ve sınır dışı etmek için kullanıldığını, kurtarma ve koruma amacıyla kullanımının ise ikinci planda kaldığını gösteriyor. Bu durum, göç modellerini etkileyerek insanları daha tehlikeli yolculuklar yapmaya zorluyor, sığınma talebinde bulunmayı zorlaştırıyor ve ırksal önyargıları yeniden üretme riski taşıyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmalarının, mevcut toplumsal önyargıları yansıtma ve hatta güçlendirme riski taşıdığı biliniyor. Bu durum, göç kontrolünde kullanılan teknolojilerin adil ve ayrımcılık yapmayan bir şekilde uygulanmasını zorlaştırıyor.

Sosyo-teknik bir sistem olarak sınır kontrolü

Rapor, İspanya'nın güney sınırındaki göç kontrolünü basit bir teknoloji uygulaması olarak değil, karmaşık bir sosyo-teknik sistem olarak ele alıyor. Bu yaklaşım, teknolojinin tek başına değil, yasal düzenlemeler, siyasi kararlar ve en önemlisi insanlarla etkileşim halinde işlev gördüğünü vurguluyor.

Bu bağlamda, sınır ve güvenlik görevlilerinin rolü özellikle önem kazanıyor. Teknolojinin nasıl kullanılacağına dair kararlar, bu görevliler tarafından alınıyor ve uygulanıyor. Dolayısıyla, insan faktörü, dijital gözetim sistemlerinin etkinliğini ve etkilerini belirlemede kritik bir rol oynuyor.

Kaynak: Euro Med Rights, 4 Ekim 2024, "New report: An analysis of digital surveillance technologies for migration control at the Spanish southern border"

Bağlantı kopyalandı!