Birçok Avrupa ülkesi okullarda telefon kullanımını yasaklarken, Estonya bu yasakları reddediyor. Eğitimde teknolojiyi dışlamak yerine entegre eden Estonya, öğrencilerine yapay zekâ araçları sunarak farklı bir yol izliyor.
Yapay zekâ ile eğitim
Estonya, “Yapay Zekâ Atılımı” (AI Leap) adlı ulusal bir girişim başlatıyor. Hedef, 2027’ye kadar 58 bin öğrenci ve 5 bin öğretmene üst düzey yapay zekâ araçlarını ücretsiz sunmak. Proje bu Eylül’de, 16-17 yaş grubundaki öğrencilerle başlıyor.
Öğretmenler de bu sürece dâhil edilerek yapay zekâ okuryazarlığı, dijital etik ve bireysel öğrenme üzerine özel eğitimler alacak. Böylece Estonya, “en fazla teknoloji kullanan” ülke olmanın ötesine geçip, “teknolojiyi en akıllıca kullanan” ülke olmayı hedefliyor.
“Telefon yasak değil, eğitim aracı”
Estonya Eğitim ve Araştırma Bakanı Kristina Kallas, Londra’daki Dünya Eğitim Forumu’nda yaptığı konuşmada bu yaklaşımı şöyle savundu:
“Avrupa’da teknolojiye karşı temkinli bir yaklaşım var. Ama Estonya toplum olarak dijitale çok daha açık. Öğretmenler de toplumun bir parçası.”
Okullarda telefon yasağı uygulanmadığını belirten Kallas, “Açıkçası bu konuda bir sorun duymadım,” dedi. “Okullar kendi kurallarını koyuyor, telefonlar derslerde öğretmen yönlendirmesiyle eğitim amaçlı kullanılıyor.”
Kallas, Ekim ayında yapılacak yerel seçimlerde 16 yaşındaki gençlerin çevrim içi oy kullanabileceğini hatırlatarak, “Gençler telefonla oy verebiliyorsa, okulda neden telefonla öğrenemesin? Bu çok çelişkili bir mesaj olur. Eğitimde telefonla ChatGPT kullanmalarını yasaklamak mantıklı değil.” açıklamasında bulundu.
Teknolojiyle barışık eğitim kültürü
1997’deki “Kaplan Sıçrayışı (Tiigrihüpe)” programı ile okullara internet bağlantısı ve bilgisayar altyapısı kuran Estonya, şimdi bu mirası yapay zekâ ile bir üst seviyeye taşıyor. Öğrenciler, telefonlarını yalnızca sosyal medya için değil, analiz yapmak, bilgiye ulaşmak ve proje üretmek için kullanıyor. Küçük yaş gruplarında bazı kısıtlamalar olsa da genel kural; derslerde telefonlar, öğretmenin yönlendirmesiyle eğitim aracı olarak kullanılıyor.
Ezber bitti düşünme başladı
Yeni sistemle birlikte klasik ödev anlayışı, özellikle yazılı ödevler tarihe karışıyor. Kallas, eğitim modelinin “ezberle – tekrar et – uygula” üçlüsünden uzaklaşıp daha çok sözlü sınavlar ve yaratıcı değerlendirme yöntemlerine yöneldiğini belirtiyor. Yani öğrencilerin yapay zekâdan farklı olarak daha yüksek düzeyde düşünme, analiz ve değerlendirme becerilerini geliştirmesini gerektiriyor.
“Bu bir evrimsel gelişim süreci. Daha hızlı düşünen ve daha üst düzeyde analiz yapabilen bireylere dönüşmeliyiz; aksi takdirde bu teknoloji bizim yerimize düşünmeye başlar,” diye uyarıyor Kallas.
Estonya’nın eğitimde dijitalleşmeye yaklaşımı akıllı telefonları yasaklamak yerine eğitimin bir parçası hâline getiriyor. Genç kuşaklara yalnızca bilgi değil, aynı zamanda çağın gereklerini anlayarak sorumluluk duygusu da kazandırıyor.