DeepSeek, 2025'in ilk günlerinden itibaren teknoloji dünyasında en çok tartışılan konu olmayı başardı. Daha önce pek tanınmayan şirket, yapay zeka performansında en üst düzeye ulaşmayı başardı ve bunu daha düşük maliyetlerle gerçekleştirdi. Bu başarı, yapay zeka geliştirmek için milyarlarca dolar harcayan dünyanın en zengin şirketlerini şaşırttı.

Şirketin uygulaması, kısa süre önce Apple App Store'da OpenAI'nin ünlü ChatGPT uygulamasını geride bıraktı. Bu gelişme, Amerikan teknoloji şirketlerinin hisse senetlerinde düşüşe neden olurken, DeepSeek'e yönelik eleştirilerin de artmasına yol açtı.

Eleştiriler ve endişeler

DeepSeek'e yönelik eleştiriler, politikacılardan ulusal güvenlik yetkililerine ve hatta rakip şirket OpenAI'ye kadar geniş bir yelpazeden geliyor. Eleştirilerin odak noktaları şöyle sıralanabilir:

  • Yanlış bilgi yayma riski: Sohbet robotlarının yanlış bilgileri yaygınlaştırma tehlikesi.
  • Sansür endişeleri: Teknoloji şirketlerinin, arama motorlarının yerini alan bu araçlardaki yanıtları sansürlemesi.
  • Fikri mülkiyet ihlali: Başkalarına ait fikri mülkiyetin çalınması ve yapay zeka sistemlerini eğitmek için kullanılması.

Uzmanlar, bu sorunların sadece DeepSeek'e özgü olmadığını, tüm yapay zeka endüstrisinin benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu da vurguluyor.

Sansür ve yanlış bilgi testleri

Promptfoo adlı bir şirket tarafından yapılan bir analizde, DeepSeek'in R1 modellerinin Çin hükümeti politikalarına aykırı olabilecek yanıtları sansürlediğini ortaya koydu. Test edilen bin üç yüz altmış sorunun yüzde 85'inde sansür uygulandığı belirlendi.

Benzer bir test ChatGPT üzerinde yapıldığında, onun da bazı sorulara yanıt vermekten kaçındığı gözlemlendi. Bu durum, sansür sorununun sadece DeepSeek'e özgü olmadığını gösteriyor.

NewsGuard adlı bir başka şirket tarafından yapılan analizde ise DeepSeek'in R1 modelinin, yanlış bilgileri tespit etme konusunda piyasadaki en kötü performansı gösteren modellerden biri olduğu iddia edildi. Ancak bu analizde diğer chatbot'ların sonuçları anonim tutulurken, sadece DeepSeek'in sonuçları açıklandı. Bu durum, analizin tarafsızlığı konusunda soru işaretleri uyandırdı. NewsGuard’ın DeepSeek’i açıkça hedef alması, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri açısından tartışmalı bulunuyor.

OpenAI'nin iddiaları ve fikri mülkiyet tartışması

Tartışmaların bir diğer boyutu ise fikri mülkiyet hakları üzerine. OpenAI, DeepSeek'in R1 modellerini eğitirken OpenAI'nin modellerinden elde edilen çıktıları kullandığını iddia etti. Bu uygulama OpenAI'nin hizmet şartlarını ihlal ediyor.

Ancak ironik bir şekilde, OpenAI'nin kendisi de yayıncılar ve bağımsız içerik üreticileri tarafından açılan bir dizi davayla karşı karşıya. Bu davalarda OpenAI'nin, telif hakkı korumalı materyalleri kendi modellerini eğitmek için izinsiz kullandığı iddia ediliyor. OpenAI’nin bu tür iddialarla DeepSeek’i suçlaması, sektördeki etik tartışmaları daha da derinleştiriyor.

Milliyetçilik mi, teknoloji eleştirisi mi?

DeepSeek'e yönelik eleştirilerin ardında yatan motivasyonlar da tartışma konusu. Bazı uzmanlar, eleştirilerin çoğunun şirketin milliyetinden kaynaklandığını, teknolojinin kendisindeki kusurlardan ziyade Çin menşeli olmasının hedef alındığını öne sürüyor.

Yale Üniversitesi'nden hukuk ve ekonomi tarihi profesörü Taisu Zhang, konuyla ilgili şu yorumu yaptı: "Eğer kendinizi 'rekabeti destekleyen, yenilikçi, startup kültürüne inanan, açık kaynak taraftarı, tekelciliğe ve oligarşiye karşı' olarak tanımlıyorsanız ve buna rağmen DeepSeek'in bu atılımından memnun değilseniz, o zaman kendi kaba milliyetçiliğinizle yüzleşmişsiniz demektir."

Çinli şirketlerin küresel pazarda sıklıkla benzer zorluklarla karşılaştığı biliniyor. Huawei ve TikTok gibi şirketlerin Batı’da çeşitli düzenleyici engellerle karşılaşması, DeepSeek’e yönelik eleştirilerin yalnızca teknik değil, siyasi bir arka plana da sahip olabileceğini gösteriyor.

AI rekabetinin geleceği

DeepSeek vakası, yapay zeka teknolojisinin hızla geliştiği ve küreselleştiği bir dönemde, teknoloji rekabetinin nasıl şekillenebileceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Bu gelişmeler, şu soruları gündeme getiriyor:

  • Yapay zeka geliştirmede ulusal sınırların rolü ne olacak?
  • Teknoloji şirketleri arasındaki rekabet, nasıl adil ve etik bir zeminde sürdürülebilir?
  • Yanlış bilgi yayılımı ve sansür gibi sorunlarla küresel ölçekte nasıl mücadele edilebilir?
  • Fikri mülkiyet hakları, hızla gelişen AI teknolojileri karşısında nasıl korunabilir?

DeepSeek'in ortaya çıkışı ve yarattığı tartışmalar, yapay zeka endüstrisinin karmaşık doğasını ve küresel teknoloji rekabetinin zorluklarını gözler önüne seriyor. Önümüzdeki dönemde, bu alandaki gelişmelerin sadece teknolojik değil, aynı zamanda politik, ekonomik ve etik boyutlarıyla da yakından takip edileceği açık.

Bağlantı kopyalandı!