Yapay Gündem olarak düzenlediğimiz üçüncü buluşmamızda AB Yapay Zeka Yasası’nı (EU AI Act) ve bu düzenlemenin yapay zeka ekosistemine etkilerini konuştuk. Moderatörümüz Mert Can Yılmaz’ın açılışıyla başlayan toplantıda, Mert Çuhadaroğlu'nun sunumu ile AB Yapay Zeka Yasası'na giriş yaptık.
AB yapay zeka yasası neleri değiştiriyor?
AB, yapay zeka sistemlerinin daha güvenli, adil ve şeffaf olmasını sağlamak amacıyla önemli bir düzenleme getirdi. Yeni yasa özellikle yüksek riskli yapay zeka sistemlerine sıkı kurallar koyarak, hangi alanlarda nasıl kullanılabileceğini belirliyor. Bu düzenlemeyle birlikte, yapay zeka uygulamaları dört farklı risk seviyesine ayrılıyor:
- Minimum Risk: Örneğin, spam filtreleri gibi basit ve düşük riskli sistemler.
- Sınırlı Risk: Kullanıcıların bilgilendirilmesini gerektiren sistemler (sohbet botları gibi).
- Yüksek Risk: Kredi değerlendirme, işe alım süreçleri, sağlık, eğitim gibi kritik alanlarda kullanılan sistemler.
- Kabul Edilemez Risk: Manipülasyon, sosyal kredi sistemleri ya da toplumsal gözetim için geliştirilen yapay zeka sistemleri. Bu tür uygulamalar tamamen yasaklanıyor.
Özellikle yüksek risk grubundaki sistemler için firmalara ciddi yükümlülükler getiriliyor. Risk yönetimi, veri denetimi, insan kontrolü, şeffaflık ve dokümantasyon gibi alanlarda sıkı kurallar devreye giriyor.
Bu yasa, özellikle AB pazarında faaliyet gösteren şirketleri yakından ilgilendiriyor. Ancak buradaki önemli nokta, Avrupa Birliği ile ticari ilişkisi olan, AB’ye ürün veya hizmet sunan tüm şirketler de bu düzenlemeye uymak zorunda olacak. Türkiye’deki teknoloji firmaları için de yeni kurallar, AB’ye açılmayı düşünenler açısından önemli hale geliyor.
Şirketler için uyumluluk süreci
Firmaların kendi yapay zeka sistemlerinin risk seviyesini belirlemesi ve bu yeni kurallara uygun hale getirmesi gerekiyor. Bunun için şirketler aşağıdaki adımları takip edebilir:
- Kullanılan yapay zeka sistemlerinin envanterini çıkarmak
- Hangi risk grubuna girdiklerini belirlemek
- Şirket içinde bir yapay zeka kayıt sistematiği oluşturmak
- Yeni kurallara uyum için bir yol haritası oluşturmak
Uyum sürecini tamamlamayan firmalar içinse ciddi yaptırımlar söz konusu:
- Yasaklı yapay zeka sistemlerinin kullanımı: 35 milyon euro’ya kadar para cezası
- Eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi: 7.5 milyon euro’ya kadar para cezası
- Uyumluluk kurallarına uymamak: 15 milyon euro’ya kadar para cezası
Türkiye için ne anlama geliyor?
Bu yasa, Türkiye’deki teknoloji şirketlerini de yakından ilgilendiriyor. Özellikle AB ile ticaret yapan firmalar, şimdiden bu düzenlemelere hazırlık yapmalı. Türkiye’deki yasal çerçevenin de ilerleyen süreçte AB’ye uyumlu hale gelmesi bekleniyor. Yapay zeka alanında faaliyet gösteren girişimler için erken hareket etmek büyük bir avantaj sağlayabilir.
Tartışmalar ve öne çıkan konular
Buluşmanın sonunda, katılımcılar yasa hakkında fikirlerini paylaştı. Tartışmalarda öne çıkan bazı başlıklar şunlardı:
- Brüksel etkisi: AB’nin bu düzenlemesinin dünya genelinde nasıl bir standart oluşturacağı.
- Türkiye’de benzer bir yasa gelir mi?: KVKK ve mevcut regülasyonlarla nasıl bir bağlantı kurulacağı.
- Yetkilendirme süreci: Hangi kurumların ve firmaların eğitim vereceği konusunda şu an net bir rehber bulunmaması.
- Genel maksatlı yapay zeka (GPAI) sistemleri: Bu sistemlerin nasıl denetleneceği ve şirketlerin nasıl uyum sağlayacağı.
- Regülasyon vs. inovasyon: Teknolojik gelişim ile yasal düzenlemeler arasındaki dengenin nasıl sağlanacağı.
Ancak bu sadece bir başlangıç! Yapay zeka dünyasındaki gelişmeleri kaçırmamak, sektördeki en güncel tartışmalara dahil olmak ve geleceği şekillendiren kararları birlikte değerlendirmek için seni de bir sonraki toplantımıza bekliyoruz!