ABD Anayasası’nı yapay zekânın yazıp yazmadığını test etmek istesek ne olurdu? AI yazım dedektörleri bu metni büyük olasılıkla yapay zekâ tarafından yazılmış olarak işaretliyor. Ancak James Madison bir zaman yolcusu değildiyse, bu mümkün değil.
ABD’nin en temel hukuk belgesi olan Anayasa’yı, ChatGPT benzeri metin üreten yapay zekâ modellerini tespit etmeye yarayan bir araca yüklediğinizde, bu metin neredeyse kesin şekilde yapay zekâ ürünü olarak tanımlanıyor.
Son altı ay içinde başka dedektörlerin benzer sonuçlar verdiği ekran görüntüleri sosyal medyada defalarca paylaşıldı. “Kurucular gerçekten robot muydu?” esprilerine ve kafa karışıklığına neden oldu.

Peki, AI dedektörleri neden bariz hatalar yapıyor?
Bir metindeki dil yapısı, modellerin eğitiminde çokça karşılaşılan kalıplara benziyorsa bu da dedektörün metni yapay zekâ ürünü olarak işaretleme ihtimalini artırır. Yani, ABD Anayasası gibi metinler bu sistemlerin eğitim verilerine o kadar yerleşmiştir ki, yapay zekâ tarafından yazılmış gibi görünürler.
GPTZero’nun geliştiricisi Edward Tian, Ars Technica’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD Anayasası, büyük dil modellerine defalarca öğretilen bir metin. Bu nedenle modeller, bu tür metinleri üretmeye yatkın hâle geliyor. GPTZero da büyük dil modellerince yazılması muhtemel metinleri tahmin etmeye çalışıyor.”
Ancak burada temel bir sorun var, insanlar da sade, düşük karmaşıklıkta içerikler yazabilir. Ayrıca eğitimde öğrenciler yapay zekâ kullanmadığı hâlde suçlanabiliyor. Hatta tüm bir sınıfın, dedektör sonuçlarına dayanarak başarısız sayılması gibi olaylar yaşanıyor. Bu da eğitim dünyasında büyük tartışmalara yol açtı. Kimileri bu durumu, eğitim sisteminin karşı karşıya kaldığı bir kriz olarak değerlendiriyor. Uzun yıllardır bilgi ölçmede kullanılan yazılı metin temelli değerlendirme yöntemleri artık değişiyor olabilir.
Ayrıca, Stanford Üniversitesi araştırmacılarının yakın zamanda yaptığı bir araştırma, yapay zeka yazı tespitinin ana dili İngilizce olmayan kişilere karşı ön yargılı olduğunu, bu kişilerin insan tarafından yazılmış çalışmalarına ilişkin yüksek oranda yanlış sonuç verdiğini ortaya koydu.